İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ayşe Selimoğlu, "Hepatit A, altyapının sağlıksız olduğu gelişmemiş bölgelerde çocuklarımıza erken dönemde bulaşan, çoğunlukla sorunsuz kendiliğinden iyileşen ancak nadir de olsa karaciğer yetmezliği tablosu yapan bir enfeksiyon hastalığıdır ve toplumumuzun yüzde 90.ı bu hastalığı geçirmektedir" dedi.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı, Pediatrik Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Selimoğlu yaptığı açıklamada, "Karaciğer nakli, son dönem kronik karaciğer hastalıkları, bazı kalıtsal metabolik hastalıklar ve çok ağır seyrederek geri dönülmez aşamaya gelen akut karaciğer yetmezliklerinde, ailelerin ve hekimlerin yaşatma umutlarının yok olduğu bir anda çocuklarımız için yeni bir yaşam
şansıdır. Her geçen gün ilerleyen teknoloji ve yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde nakil başarısı günden güne artmakta, yüzde 80-90.lara kadar ulaşmaktadır. Türkiye.de sayılı merkezde karaciğer nakli yapılmaktadır ve İnönü Üniversitesi organ nakil merkezi de karaciğer naklinin gerçekleştirildiği, yurt dışından ve yurt içinden her ilden başvuruların olduğu, geniş nakil serisinin oluştuğu en önemli merkezlerden biri haline gelmiştir. Çocukluk yaş grubu hastalarda da giderek artan sayıda nakiller
gerçekleştirilmektedir" şeklinde belirtti.
Turgut Özal Tıp Merkezi.nde başlıca iki grup çocuk hastaya organ nakli yapıldığına dikkat çeken Profesör Selimoğlu, "Birincisi, koma tablosunda başvuran hızlı ilerleyici (fulminan) seyreden akut karaciğer yetmezlikli çocuk hastalara acil şartlarda ve son dönem karaciğer hastalığı olan çocuklarda, hazırlık sürecinden sonra karaciğer nakli yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Türkiye.de, aktif olarak karaciğer nakli yapılan merkezlerin sonuçlarına göre çocukluk çağında en sık nakil nedeni doğuştan safra yolu yokluğudur, bunu Wilson sirozu gibi metabolik hastalıklar izlemektedir. Ünitemizde çocuklarda ilk sırayı fulminan seyirli hepatit A almaktadır. Hepatit A, altyapının sağlıksız olduğu gelişmemiş bölgelerde çocuklarımıza erken dönemde bulaşan, çoğunlukla sorunsuz kendiliğinden iyileşen ancak nadir de olsa karaciğer yetmezliği tablosu yapan bir enfeksiyon hastalığıdır ve
toplumumuzun yüzde 90.ı bu hastalığı geçirmektedir. Hepatit A aşısı, henüz Sağlık Bakanlığının rutin aşılama şemasına girmemiştir; bu hastaların özellikle güneydoğu illerinden gelmesi bugün ve önümüzdeki on yıl için, merkezimizin ne kadar önemli bir rol üstlendiği ve üstleneceğini göstermektedir. Günümüzde karaciğer nakli yapma nedenleri sadece karaciğer yetmezliği ile sınırlı değildir ve giderek genişlemektedir. Ana sorunun karaciğer kökenli olduğu bazı hastalıklar, örneğin ailesel hiperkolesterolemi nakil
endikasyonları içine alınmıştır" diyen Profesör Selimoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Çok önemli bir tedavi yöntemi olan karaciğer transplantasyonun başarılı olması için ekip çalışması gereklidir. Ameliyat süreci naklin en önemli aşamasıdır; cerrahi ekip en önemli aktördür. Çocuk hastada uygun endikasyonun konulması, hastanın operasyonu tolere edecek hale getirilmesi, aşılarının tamamlanması, beslenme desteği, operasyon sonrası enfeksiyonların önlenmesi, karaciğerle ilişkili diğer organlara yönelik desteklerin sağlanması, kısaca ameliyat sonrası başarının artırılması için cerrahi ekip
yanında çocuk gastroenteroloji ve hepatoloji uzmanının da dahil olduğu bir ekip çalışması yapılmalıdır. Karaciğer nakli yapılmayan merkezlerdeki hekimlerimizin de bu başarıda büyük bir rol oynadığı kesindir. Hastanın nakil olması gerektiğine ve naklin bu çocuklar için ikinci bir yaşam şansı anlamına geldiğine inanan hekimler öncelikle bu hastaları bizim gibi nakil merkezlerine göndererek, kendileri takip ediyorlarsa hastalara gerekli tıbbi desteği vererek ve aileleri bilgilendirerek çok önemli bir görev
yapacaklardır.
Akut gelişen ya da uzun süredir var olan karaciğer yetmezliği olan çocuk hastanın yaşamda kalması için karaciğer nakli bir şanstır. Her çocuğun daha uzun ve konforlu yaşamaya hakkı vardır. Hiçbir karaciğer hastasına umutsuz yaklaşmamak gerekir."
|